28 Ekim 2023 Cumartesi

Türk Silahlı Kuvvetleri Libya Görev Grubu Komutanlığı

 

Türkiye’nin, sınırları dışında asker bulundurma gerekçelerini, BM ve NATO kapsamında, ikili ilişkiler çerçevesinde ve milli güvenlik amaçlı olmak üzere üç başlık altında ele aldık.

İkili anlaşmalar sonucu Türk askerinin bulunduğu ülkeler; Libya, Azerbaycan, Katar Arnavutluk, Somali ve Sudan’dır.

Türk Askeri Libya Görev Grubu Komutanlığı:

Türk Askeri Libya Görev Grubu Komutanlığı; İç çatışmalar sonucu yıpranan Libya Silahlı Kuvvetlerini yeniden yapılandırmak, barış, huzur ve istikrarın tesisine katkı sağlamak maksadıyla Libya Silahlı Kuvvetlerine eğitim ve danışmanlık desteği vermektedir. Sağlanan bu destek sayesinde Libya’da çatışmalar sonlanmış, ateşkes sağlanarak siyasi süreç başlamıştır.

Türk Askeri Libya Görev Grubu Komutanlığında yer alan komando unsurları, muharebe destek ve muharebe hizmet destek unsurları ile Tajura Müşterek Eğitim Merkezi eğitici grubu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı unsurları olarak, 4 farklı bölgede konuşlanmıştır.




Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı olarak, Libya’da birçok farklı branşta Libya Silahlı Kuvvetlerine eğitim verilmekte ayrıca Libya Silahlı Kuvvetlerinin teşkilatlanma faaliyetlerine destek sağlanmaktadır.

İç çatışmaların yaşandığı dönemde; üç adet Gabya sınıfı Türk firkateyninin, çatışmalar süresince, Trablus açıklarında bekleyerek hem hava savunmasına katkı sağladıklarını hem de olası deniz saldırılarını engelledikleri yönünde uluslararası yayınlarda haberler yer aldı.

Bazı uluslararası araştırma kuruluşları ise, Libya'nın batısında Cezayir ve Tunus sınırları yakınındaki, Ulusal Mutabakat Hükümeti kontrolünde olan El Watiyye Hava Üssü'nde henüz resmi olarak doğrulanmamakla birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerine ait askeri bir gücün olduğunu ve Watiyye Üssü'ndeki genişletme çalışmalarının da bu üsse, Türk F-16'larının yerleştirilebileceğini iddia ediyorlar. Üs, Türkiye tarafından gönderilen, orta menzilli orta irtifa hava savunma füze sistemleriyle korunmaktadır.

Üste, Hafter’e karşı harekâtı başarıya ulaştıran SİHA ve hava savunma sistemleri mevzilendirilecek.

Hums Müşterek Deniz Eğitim Komutanlığı, Libya ve Türk Silahlı Kuvvetleri arasındaki dostluk ve iş birliği alanlarının geliştirilmesi ve Libya Deniz Kuvvetleri personelinin ihtiyaç duyduğu eğitim desteğinin sağlanması amacıyla Hums kentinde 25 Ağustos 2020'den bu yana faaliyetlerini sürdürüyor.

Libya ile askeri ilişkilerini her geçen gün arttıran Türkiye, Libya'da askeri üs kurmak için El Khums Limanı'nı 99 yıllığına kiraladı.

Limanda kurulacak askeri üsle, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki egemenliğinin pekiştirilmesi, Türk karasularının denetiminin arttırılması ve ticari gemilerin güvenliğinin sağlanması planlanıyor.

TSK’ya ait C-130 nakliye uçağı Misrata ile Vatiye Hava Üssüne uçuş gerçekleştirdi

Kiralanan liman ile Türk deniz yetki alanlarına karşı da önleyici savunma ve aynı zamanda da ticari gemilerin güvenliğini sağlayacak.

Libya’da, 19 Eylül'de gerçekleşen sel felaketine, en hızlı ve en fazla yardım eden ülke Türkiye oldu.

27 Ekim 2023 Cuma

Birleşmiş Milletler ve NATO Kapsamında Türk Askeri Unsurlarının bulunduğu; Lübnan, Afganistan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti

 

Türkiye’nin, sınırları dışındaki Askeri Üsleriyle ilgili analiz çalışmaları kapsamında hazırladığımız video serisin ilkinde; Bosna-Hersek, ikincisinde ise Kosova’daki Türk Askeri Üsleri hakkında orijinal ve özel görüntüler eşliğinde çok ilginç bilgiler vermiştik.

Eğer izlemediyseniz, bu videonun hemen ardından, Türkiye’nin, Bosna-Hersek ve Kosova’daki Askeri Üsleri başlıklı videomuzu izlemenizi tavsiye ediyoruz.

Türkiye’nin, sınırları dışındaki Askeri Üsleriyle ilgili hazırladığımız analiz video serisinin üçüncüsü olan bu videoda; Birleşmiş Milletler ve NATO Kapsamında Türk Askeri Unsurlarının bulunduğu; Lübnan, Afganistan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti hakkında bilgiler yer alacaktır.

Afganistan:

Afganistan'da NATO kasamın da ve ikili anlaşmalar gereği Türk Askeri bulunduğu bilinmektedir. Asker sayısı, uluslararası ilişkililer ve politik gerekçelerle değişmektedir.

Lübnan:

Lübnan’da 100 civarında Türk Askeri olduğu tahmin ediliyor ve Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü kapsamında görev yapıyor. Türkiye 10 yılı aşkın süreden beri Lübnan’da Birleşmiş Milletlere destek veriyor.

Birleşmiş Milletler Misyonu kapsamında belirsiz veya az sayıda Türk askeri bulundurduğu diğer ülkeler ise; Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti.




22 Ekim 2023 Pazar

Türkiye’nin Kosova’daki Askeri Gücü ve Sultan Murat Kışlası’nın Tarihçesi:

 

Bir önceki videomuzda, Bosna Hersek’i anlatmıştık. Bu Videoda ise konumuz KFOR içinde yer alan Türk askeri Gücü

Kosova’daki Türk Askeri varlığı, Türk Temsil Heyeti Başkanlığı olarak tanımlanır.

Beş yüz yıldan fazla Osmanlı İmparatorluğu idaresi altında huzur içinde yaşamış olan Kosova, Osmanlı mimari eserleriyle adeta süslenmiştir. 2008 yılında bağımsızlığını kazanan Kosova’nın, hemen her şehir ve kasabasında Osmanlı’nın izine rastlamak mümkündür.  

Prizren'in ilk Osmanlı eseri: Namazgah

Türkiye’nin Kosova’daki Askeri Gücünün karargâhı olan Sultan Murat Kışlası,  Osmanlı döneminde de kışla olarak kullanılmıştır. Kışlanın tarihçesiyle ilgili araştırma yaptığımızda bazı yabancı kaynaklarda ve Türkiye’nin önde gelen medya kuruluşlarına ait internet sitelerinde Kışlanın ismini, II. Murat’tan aldığına dair yanlış bilgilere rastladık!


Kışlaya,  Birinci Kosova Savaşı'ndan sonra, savaş meydanını gezerken, yaralı bir Sırp asker tarafından hançerlenerek şehit edilen ve iç organları, Priştine yakınlarında bir yere gömülmüş olan I. Murat Hüdavendigar’ın ismi verilmiştir.

14'üncü yüzyılda Yıldırım Bayezid tarafından, söz konusu yere, türbe inşa ettirilerek, "Meşhed-i Hüdavendigar" olarak adlandırılmıştır.


Sultan Murad Hüdavendigar Türbesi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı ile Kosova Kültür, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkılarıyla, 2005 yılında sekiz ay gibi kısa bir süre içinde restore edilmiştir.

13 Temmuz 1999 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin katıldığı, Kosova Barışı Destekleme Harekâtında; NATO üyesi 21 ve NATO üyesi olmayan 6 ülke olmak üzere, toplam 27 ülke görev yapmaktadır.

NATO üyesi 21 ve NATO üyesi olmayan 6 ortak ülke olmak üzere 27 ülkeden yaklaşık 4 bin 500'ün üzerinde uluslararası askeri personel görev yaptığı NATO'nun Kosova'daki Barış Gücü'nün komutanlığı, Tümgeneral Özkan Ulutaş'a devredildi.

Barış Gücü, Kosova Force komutanlığına Tümgeneral Özkan Ulutaş getirilddi.


Kosova Forcenin yirmi sekizinci Komutanı ve ilk Türk komutan. Priştine’de Kosova Force karargâhında düzenlenen törende, Türkiye ve İtalya'nın millî marşlarının okunmasıyla ardından Kosova Force komutanlık görevi, İtalyan Tümgeneral Angelo Michele Ristuccia'dan, Türk Tümgeneral Özkan Ulutaş'a devredildi



Mayıs 2007-Mayıs 2008 tarihleri arasında Türkiye, Güney Çok Uluslu Görev Kuvveti komutasını üstlenmiştir. Bir Motorlu Piyade Bölüğü, İrtibat ve İzleme Timleri ile NATO'nun Kosova'da yürüttüğü harekâtı destekleyen Türk Temsil Heyeti Başkanlığı Kuvvetleri, Kosova Silahlı Kuvvetleri unsurlarına eğitim desteği de sağlanmaktadır.

 Türk Özel Kuvvetleri Kosova’da:

Kosova’da meydana gelen olaylar sonrası, 2023 Haziran ayında NATO Türkiye’den takviye asker talebinde bulunmuştur. 3 Haziran 2023 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı, “daha önceden NATO Kosova Gücüne ihtiyat birliği olarak tahsisli olan, 65’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığımıza bağlı bir komando taburunun, Kosova’da bulunan Sultan Murat Kışlasına intikali planlanmıştır” açıklamasında bulundu.



Bu açıklamanın ardından, 4 Haziran 2023 tarihinde; taburunun ilk bölüğü, askeri teçhizatla birlikte karayoluyla Kosova'ya gönderildi. Özel kuvvetlerin ikinci bölümü ise, uçakla Çorlu askeri havaalanından Priştine'deki "Adem Yaşar" Uluslararası Havaalanına indi ve buradan da "Sultan Murat" Kışlasına intikalleri sağlandı.

Üçüncü videoda; Türkiye’nin, BM ve NATO Kapsamındaki görevleri nedeniyle, Lübnan, Afganistan, Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde bulunan Türk Askeri Üs ve Unsurları analizi yer alacaktır

Türkiye'nin Yurtdışındaki Askeri Gücü


 TSK Yurtdışı Giriş

 Gerek ikili anlaşmalar olsun, gerekse Birleşmiş Milletler (BM) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) kapsamındaki görevler nedeniyle ve güvenlik sorunlarından kaynaklı operasyonlar sebebiyle Türkiye’nin 22 Ülkede Askeri Bulunduğu Bilinmektedir.

 İngiltere kaynaklı bir araştırma kuruluşunun analizine göre Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra yurtdışında en aktif olan ikinci orduya sahiptir.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Yurt Dışındaki Askerî Üsleri Ve Unsurlarını araştırmaya başladığımızda; hem üs sayılarının çok fazla olduğunu, hem de çok ilginç ve önemli özelliklere sahip olduklarını görünce, kısa videolar hazırlamaya karar verdik.

 Çalışmamız, ondan fazla videonun yer aldığı, üç kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda Türk Askerinin, Birleşmiş Milletler (BM) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) kapsamındaki görevler nedeniyle bulunduğu ülkeler, ikinci kısımda, Türkiye’nin ikili anlaşmalarla asker bulundurduğu ülkeler ve son kısımda da güvenlik sorunları sebebiyle asker bulundurmak zorunda kaldığı Ülker yer almaktadır.

Askeri bilgilerin yanı sıra bahsi geçen ülkeler hakkında ilginç bilgiler ve fotoğraflarında yer aldığı videolarımız, birer belgesel niteliğindedir.  

Başka Ülkelerdeki Türk Askeri Hakkında hazırladığımız analiz yazılarından faydalanarak hazırlanan videolarda, analiz yazılarından özet bilgiler yer almaktadır. Daha fazla bilgi için lütfen analiz yazılarını inceleyiniz.



20 Ekim 2023 Cuma

Kıbrıs Gazisi, Kayseri Komando Hava İndirme Tugayı Terörün Korkulu Rüyası

Kıbrıs Gazisi,

Kayseri Komando Hava İndirme Tugayı

Terörün Korkulu Rüyası.

Heybetini, eteklerinde talim gördüğü,

Yüce Erciyes Dağından almıştır!

Eğilmez başı, bükülmez bileği ve korkusuzdur yüreği..

Vatanına yan bakanın; gözünü kör, kem söz edenin de dilini lal eder.

Mazluma karşı merhametlidir ama

Milletine el kaldıranın, elini kırar!

Devletine başkaldıranın ise, hiç acımadan kafasını ezer.


18 Ekim 2023 Çarşamba

Türk Askerinin, BM Ve NATO Kapsamında Bulundukları Ülkelerdeki Üs Ve Unsurlar

Türk Askerinin Birleşmiş Milletler (BM) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) kapsamındaki görevleri gereği bulundukları ülkelerdeki Üs ve Unsurlar:

   -Bosna-Hersek Türk Temsil Heyeti:

Türk Silahlı Kuvvetleri, 1994 yılında Bosna-Hersek'te Barışı Destekleme Harekâtı’na katılmıştır. Barışı Destekleme Harekâtı kapsamında; Türkiye, 19 ülkeden askerlerin bulunduğu Bosna Hersek'e Avusturya'dan sonra en fazla katkı sağlayan ikinci ülke konumunda.

Türk Silahlı Kuvvetleri; Motorlu Piyade Bölüğü, İrtibat ve İzleme Timleri ile NATO ve Birleşmiş Milletler karargâhlarında görevlerini yürütmektedir.

Bosna-Hersek Türk Temsil Heyeti'nin Bosna-Hersek'teki görevi; barış ve güvenlik ortamını korumak, yerel ve uluslararası kuruluşlarla işbirliğini geliştirmek, uluslararası sivil varlığını desteklemek ve Bosna Hersek Silahlı Kuvvetlerine eğitim desteği sağlamak.

Başkent: Saraybosna

Bosna Hersek hakkında bilgiler

Başkent: Saraybosna

Para birimi: Bosna-Hersek Markı

Resmi diller: Boşnakça, Sırpça, Hırvatça

Nüfus: 3.271 milyon (2021) Dünya Bankası

Ülke kodu: +387

Bosna-Hersek 1463-1878 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altındaydı. Osmanlı döneminde pek çok Boşnak devlet idaresinde önemli görevlerde bulundu.

Zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalamaya karar veren müttefiklerin, mali sıkıntı içinde olan İstanbul'a yaptığı baskılar sonucunda Bosna'daki Osmanlı yönetimi masada sona erdi ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun kontrolüne girdi.

Bosna-Hersek, II. Dünya Savaşı'ndan sonra yeni kurulan Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'ni oluşturan federe cumhuriyetlerden biri oldu.
 Yugoslavya'nın dağılmasının ardından 1992 yılında bağımsızlığını ilan eden Bosna-Hersek, Sırp toplumunun yeni kurulan devleti kabul etmemesi nedeniyle üç yıl sürecek Bosna Savaşı'na sürüklendi.

Savaş, 1995 yılında imzalanan Dayton Anlaşması ile sona erdi. Anlaşmaya göre ülkede barışın hayata geçirilmesi için Barış Uygulama Konseyi adı altında uluslararası bir konsey kuruldu.

Ülkenin siyasi yapısı 1995 yılında imzalanan Dayton Barış Anlaşması'na göre oluşturulmuştur. Söz konusu Anlaşma ve ekleri aynı zamanda ülkenin devlet sistemini ve Anayasasını da oluşturmuştur.

Bosna-Hersek Başkanlık Konseyi, üç kurucu halkı temsil etmek üzere seçilen üç üyeden oluşuyor ve Konseyin Başkanlığı, üç üye arasında sekiz aylık dönemler halinde dönüşümlü olarak görev yapıyor.

 Bosna-Hersek, Balkanlar'da 51.197 km² yüzölçümüne sahip bir ülkedir. Hırvatistan kuzeyden, batıdan ve güneyden; Doğudan Sırbistan, güneyden Karadağ ile çevrili olup, Neum şehrinin de bulunduğu Adriyatik Denizi üzerinde sadece 20 km uzunluğunda limansız kıyı şeridine sahiptir.

16 Ekim 2023 Pazartesi

Bases and Elements in Countries Where Turkish Soldiers Are Covered by UN and NATO:



-Bosnia-Herzegovina Turkish Representative Committee:

Bases and Elements in the countries where Turkish Soldiers are located due to their duties within the scope of the United Nations (UN) and the North Atlantic Treaty Organization (NATO):

Turkish Armed Forces participated in the Peace Support Operation in Bosnia-Herzegovina in 1994. Within the scope of the peace support operation; Turkey is the second country that contributes the most after Austria to Bosnia and Herzegovina, where there are soldiers from 19 countries.

Turkish Armed Forces; The Motorized Infantry Company carries out its duties at NATO and United Nations headquarters with its Liaison and Monitoring Teams.

The duty of the Bosnia-Herzegovina Turkish Representation Committee in Bosnia-Herzegovina; to maintain an environment of peace and security, to develop cooperation with local and international organizations, to support international civilian presence and to provide training support to the Armed Forces of Bosnia and Herzegovina.

Information about Bosnia and Herzegovina

Capital: Sarajevo

Currency: Bosnia-Herzegovina Mark

Official languages: Bosnian, Serbian, Croatian

Country code: +387


Capital: Sarajevo

Bosnia-Herzegovina was under the rule of the Ottoman Empire from 1463 to 1878. During the Ottoman period, many Bosnians held important positions in the state administration.

As a result of the pressure on Istanbul, which was in financial difficulties, from the allies who decided to disintegrate the weakening Ottoman Empire, the Ottoman administration in Bosnia ended at the table and came under the control of the Austro-Hungarian Empire.

Bosnia-Herzegovina, II. It became one of the federated republics that formed the newly established Socialist Federal Republic of Yugoslavia after World War II. 

Bosnia-Herzegovina, which declared independence in 1992 following the dissolution of Yugoslavia, was dragged into the Bosnian War, which would last three years, due to the Serbian community not accepting the newly established state. 

The war ended with the Dayton Agreement signed in 1995. According to the agreement, an international council was established under the name of the Peace Implementation Council to implement peace in the country.

The political structure of the country was created according to the Dayton Peace Agreement signed in 1995. The said Agreement and its annexes also established the country's state system and Constitution.

The Presidency Council of Bosnia and Herzegovina consists of three members elected to represent the three founding peoples, and the Presidency of the Council rotates among the three members in eight-month periods.

 Bosnia-Herzegovina is a country in the Balkans with an area of 51,197 km². Croatia from the north, west and south; It is surrounded by Serbia from the east and Montenegro from the south, and has only a 20 km long portless coastline on the Adriatic Sea, where the city of Neum is located.

Bosna Hersek'in Dünyaca Ünlü Köprüsü Mostar Köprüsü'nün Kısa Tarihi

 

Bosna-Hersek'in Mostar şehrinin ortasından geçen Neretva Nehri üzerindeki köprü, 1566 yılında Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından yaptırılmıştır. Nehrin 24 metre üzerinde, 30 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğinde olan Mostar Köprüsü, zamanının ileri teknolojisiyle inşa edilmiş olup, köprünün yapımında 456 adet kalıp taş kullanılmıştır.

Köprü yapıldıktan sonra çevresinde oluşan şehre adını vermiştir. Ticareti yeniden canlanan ve gelişen Mostar, Hersek bölgesinin önemli bir şehri haline geldi.

Mostar Köprüsü yıllardır cesur sporcular tarafından atlama platformu olarak kullanılıyor. Geleneğe göre şehrin erkekleri, düğünden önce nişanlılarına cesaretlerini kanıtlamak için köprüden atlıyorlar.

Bosna-Hersek'te başlayan iç savaş sırasında Mostar Köprüsü'ne ilk saldırı, 1992 yılında Bosnalı Sırplar tarafından gerçekleştirildi. 9 Kasım 1993'te Hırvat tanklarının saldırısını başlatması köprüye daha büyük zarar verdi. Kasım ayının sonunda köprü tamamen yıkıldı.

Devasa taşları Neretva Nehri'nin sularına gömüldü. Mostar Köprüsü, yüzyıllardır Bosna'da hoşgörünün ve kültürel çeşitliliğin sembolü olmuş ve 427 yıldır ayakta duruyor.

Şehrin Müslüman ve Hırvat bölgelerini birbirine bağladı. Köprünün yıkılması Mostar'ın çokuluslu mirasının reddedilmesi anlamına geliyordu.

Savaştan sonra İngiliz kuvvetleri yıkılan köprünün yerine geçici bir demir köprü inşa etti. Mostar çevresindeki diğer köprüler de yıkıldığı için bu köprü nehrin iki yakasını birbirine bağlayan tek yapı olarak kaldı.

Yeniden inşası:

Mostar Köprüsü'nün yeniden inşasına; Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı(TİKA), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi ve Dünya Bankasının desteğiyle 1997'de başlandı. Köprünün inşaatını, ER-BU isminde bir Türk şirketi üstlendi.

Macar ordusundan dalgıçlar, orijinal taşları nehir yatağından bulup vinçlerle çıkardı. Bombardımandan ve suyun içinde bozulmaya uğramış taşlar yapıda kullanılamadığından, orijinal taşların çıkarıldığı, günümüzde kapalı olan taş ocağı tekrar bu iş için açılıp, aynı ocaktan çıkarılan taşlar köprünün yapımında kullanıldı.

Mostar Köprüsü, Türkiye'nin ve çok sayıda devlet temsilcilerinin hazır bulunduğu bir törenle, İngiltere Kralı Charles tarafından, 23 Temmuz 2004 tarihinde açıldı. Açılışı, çok sayıda televizyon ekibi naklen yayınla seyircilerine ulaştırdı.

Brief History of Bosnia and Herzegovina's World Famous Bridge, Mostar Bridge:


The bridge over the Neretva River, which passes through the middle of the city of Mostar in Bosnia-Herzegovina, was built by Mimar Hayreddin, a student of Mimar Sinan, in 1566. Mostar Bridge, which is 24 meters above the river, 30 meters long and 4 meters wide, was built with the advanced technology of its time and 456 molded stones were used in the construction of the bridge.

After the bridge was built, it gave its name to the city that formed around it. Mostar, whose trade was revived and developed, became an important city in the Herzegovina region.

Mostar Bridge has been used as a jumping platform by brave athletes for years.

According to tradition, the men of the city jump off the bridge to prove their courage to their fiancées before the wedding.

The first attack on the Mostar Bridge during the civil war that started in Bosnia-Herzegovina was carried out by Bosnian Serbs in 1992. The launch of the attack by Croatian tanks on 9 November 1993 caused greater damage to the bridge, and by the end of November the bridge was completely destroyed.

Its huge stones were buried in the waters of the Neretva River. The Mostar Bridge had been a symbol of tolerance and cultural diversity in Bosnia for centuries, and until November 1993, it had been standing for 427 years.

It connected the Muslim and Croatian parts of the city. The demolition of the bridge meant the rejection of Mostar's multinational heritage.

After the war, British forces built a temporary iron bridge to replace the destroyed bridge. Since other bridges around Mostar were also destroyed, this bridge remained the only structure connecting the two banks of the river.

Reconstruction:

Reconstruction of Mostar Bridge; It was launched in 1997 with the support of the Turkish Cooperation and Coordination Agency (TIKA), the United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization (UNESCO), the Islamic History, Art and Culture Research Center and the World Bank. The construction of the bridge was undertaken by the Turkish company ER-BU.

Divers from the Hungarian army found the original stones in the river bed and removed them with cranes. Since the stones damaged by bombardment and water could not be used in the building, the quarry where the original stones were quarried, which is currently closed, was reopened for this purpose and stones from the same quarry were used in the construction.

Mostar Bridge was opened on July 23, 2004 by King Charles of England with a ceremony attended by Turkey and many state representatives. The opening was broadcast live by many television crews and delivered to the audience.

14 Ekim 2023 Cumartesi

Türkiye’nin, Hangi Ülkelerde Askeri Gücü Var ve Ne Amaçla Bu Ülkelerde Bulunuyor?

Türkiye’nin, Hangi Ülkelerde Askeri Gücü Var ve Ne Amaçla Bu Ülkelerde Bulunuyor?

Türkiye’nin Yurt Dışındaki Askeri Varlığı, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ulaşmış Olduğu En Geniş Sınırlara Yaklaştı.

Balkanlardan Kafkaslara, Ortadoğu’dan denizaşırı Afrika Ülkelerine kadar, üç kıtada Türkiye’nin, önemli oranda askeri varlığı olduğu bilinmektedir.

Gerek ikili anlaşmalar olsun, gerekse Birleşmiş Milletler (BM) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) kapsamındaki görevler nedeniyle ve güvenlik sorunlarından kaynaklı operasyonlar sebebiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, yurt dışında önemli ölçüde askeri varlığı bulunmaktadır.

İngiltere kaynaklı bir araştırma kuruluşunun analizine göre Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra yurt dışında en aktif olan ikinci orduya sahiptir.

Türk Askeri Üs veya Unsurlarının bulunduğu ülkelerin, Harita üzerindeki coğrafik konumları, Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarını anımsatıyor.

Osmanlı İmparatorluğu 1595 yılı haritası  

Bundan hareketle, mirasçısı olduğu Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına kadar, sınırlarını genişletmek gibi Türkiye’nin bir niyeti olduğu söz konusu değildir. Ancak son yıllarda yerli ve milli savunma sanayisindeki gelişmeler ve etkili dış politika stratejileriyle, özgüveni yükselen Türkiye, dünya siyasi arenasında söz sahibi ülkeler arasına girmiştir.

Türkiye şu dört sebepten dolayı başka ülkelerde Asker bulundurmaktadır:

1)      Birleşmiş Milletler (BM) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) kapsamındaki görevleri nedeniyle.

2)      Bazı Ülkelerle yaptığı ikili anlaşmalar uyarınca.

3)      Milli Güvenliğine yönelik, dış kaynaklı terör saldırıları sebebiyle.

4)      Barışı sağlamak veya korumak amaçlı

-Birleşmiş Milletler (BM) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) kapsamındaki görevleri nedeniyle Türk Askerinin bulunduğu ülkeler:

Bosna-Hersek, Kosova, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali, Demokratik Kongo, Lübnan ve Afganistan

-İkili Anlaşmalar Sonucu Türk Askeri Üslerinin veya Unsurlarının Bulunduğu Ülkeler:

Azerbaycan, Libya, Katar, Arnavutluk, Somali ve Sudan.

-Askeri Operasyonlar ve Barışı Koruma Sebebiyle, Türk Askeri Üslerinin veya Unsurlarının Bulunduğu Ülkeler:

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kuzey Irak ve Suriye.

DEVAM EDECEK




 

In which countries does Turkey have military forces and for what purpose is it in these countries?

Turkey's Military Presence Abroad Has Approached the Largest Borders Reached by the Ottoman Empire

It is known that Turkey has a significant military presence in three continents, from the Balkans to the Caucasus, from the Middle East to overseas African countries.

The Turkish Armed Forces have a significant military presence abroad, both due to bilateral agreements, duties within the scope of the United Nations (UN) and the North Atlantic Treaty Organization (NATO), and operations arising from security problems.

According to an analysis by a UK-based research organization, Turkey has the second most active army abroad after the United States.

The geographical locations of the countries where Turkish Military Bases or Elements are located on the map are reminiscent of the borders of the Ottoman Empire.


Ottoman Empire map of 1595

Based on this, it is not possible for Turkey to have any intention of expanding its borders to the borders of the Ottoman Empire, of which it is the heir. However, in recent years, with the developments in the domestic and national defense industry and effective foreign policy strategies, Turkey, whose self-confidence has increased, has become one of the countries that have a say in the world political arena.

Türkiye has soldiers in other countries for the following four reasons:
  1. Due to their duties within the scope of the United Nations (UN) and the North Atlantic Treaty Organization (NATO).
  1. In accordance with bilateral agreements with some Countries.
  1. Due to external terrorist attacks against National Security.
  1. For the purpose of ensuring or preserving peace
Countries where Turkish Soldiers are present due to their duties within the scope of the United Nations (UN) and the North Atlantic Treaty Organization (NATO):
Bosnia-Herzegovina, Kosovo, Central African Republic, Mali, Democratic Congo, Lebanon and Afghanistan
Countries with Turkish Military Bases or Elements as a Result of Bilateral Agreements:
Azerbaijan, Libya, Qatar, Albania, Somalia and Sudan.
Countries Where Turkish Military Bases or Elements Are Located Due to Military Operations and Peacekeeping:
Turkish Republic of Northern Cyprus, Northern Iraq and Syria.

TO BE CONTINUED



10 Ekim 2023 Salı

Türkiye'nin Terörle Mücadelesi Üzerine Bir Analiz - An Analysis on Turkey's War on Terrorism

 Türkiye'ninTerörle Mücadele Yönteminde Değişim

Change in Turkey's Method of Fighting Terrorism

Terörle Mücadeledeve Uluslararası Krizlerde Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) Önemi!

The Importance of the National Intelligence Organization(MİT) in the Fight against Terrorism and International Crises!

21. YüzyıldaOrtadoğu'nun Sınırlarını Yeniden Çizmek İstiyorlar!

They Want to Redraw the Borders of the Middle East in the21st Century!

Terör ÖrgütününTarihçesi ve Amacı

History and Purpose of the Terrorist Organization

Lütfen Yazılar Üzerine Tıklayınız

Çeviri: Şafak Kavurmacı

Türkiye'nin Terörle Mücadele Yöntemindeki Değişimin, Terörle Mücadeleye ve Emperyalist Güçlere Etkisi

 

PKK terör örgütünün saldırılarına karşı daha önce savunma pozisyonunda olan Türkiye, son yıllarda tehdidin ülke sınırlarına sızmadan önce sınırları dışında imha edilmesini amaçlayan "önleyici vuruş" yöntemini benimsedi.

Bu yöntemle Türk Silahlı Kuvvetleri, Kuzey Irak ve Suriye'nin iç bölgelerinde gerçekleştirdiği operasyonlarla terör örgütüne ağır darbeler indirmiş, terörden arındırılmış bölgelerde askeri üsler, kontrol bölgeleri ve istihbarat merkezleri kurmuştur.

Zırhlı araçların, tankların ve topların bulunduğu bu üsler ve kontrol alanları, bölgede belirli koşullar sağlanana kadar kalıcıdır. Türkiye bu üslerden hareket ederek teröre ağır darbeler vuruyor. Aynı zamanda bölgesel olarak da önemli bir güç haline geldi.

Türkiye daha önce bu bölgelerden ülkesine yönelik terör saldırılarına karşı askeri kara operasyonları gerçekleştirdiğinde uluslararası tepkilere maruz kalmıştı. Bugün bölgelerdeki üslerde bulunan binlerce askeriyle ülke güvenliğine yönelik tehditlere karşı kara operasyonlarını rahatlıkla gerçekleştiriyor.

Change in Turkey's Method of Fighting Terrorism

Terörle Mücadeledeve Uluslararası Krizlerde Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) Önemi!

The Importance of the National Intelligence Organization(MİT) in the Fight against Terrorism and International Crises!

21. YüzyıldaOrtadoğu'nun Sınırlarını Yeniden Çizmek İstiyorlar!

They Want to Redraw the Borders of the Middle East in the21st Century!

Terör ÖrgütününTarihçesi ve Amacı

History and Purpose of the Terrorist Organization


The Effect of the Change in Turkey's Counter-Terrorism Method on the Fight against Terrorism and the Imperialist Powers

Turkey, which was previously in a defensive position against the attacks of the PKK terrorist organization, has in recent years adopted the "preemptive strike" method, which aims to destroy the threat outside its borders before it infiltrates the country's borders. With this method, the Turkish Armed Forces dealt heavy blows to the terrorist organization with the operations carried out in the inner regions of Northern Iraq and Syria and established military bases, control zones and intelligence centers in the areas cleared of terrorism.

These bases and control areas, where armored vehicles, tanks and artillery are located, are permanent until certain conditions are met in the region. Türkiye deals heavy blows to terrorism by operating from these bases. It has also become a regionally important power.

When Turkey previously carried out military ground operations against terrorist attacks against its country from these regions, it was subject to international reactions. Today, with thousands of soldiers at bases in the regions, it easily carries out land operations against threats to the country's security.

Türkiye'nin Terörle Mücadelesi Üzerine Bir Analiz - An Analysis on Turkey's War on Terrorism


Türkiye'nin Terörle Mücadele Yöntemindeki Değişimin, Terörle Mücadeleye ve Emperyalist Güçlere Etkisi


Terörle Mücadeledeve Uluslararası Krizlerde Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) Önemi!


The Importance of the National Intelligence Organization(MİT) in the Fight against Terrorism and International Crises!


21. YüzyıldaOrtadoğu'nun Sınırlarını Yeniden Çizmek İstiyorlar!


They Want to Redraw the Borders of the Middle East in the21st Century!


Terör ÖrgütününTarihçesi ve Amacı


History and Purpose of the Terrorist Organization

Terörle Mücadelede ve Uluslararası Krizlerde Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) Önemi!

Son yıllarda yeniden yapılanarak operasyonel kabiliyet kazanan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Kuzey Irak ve Suriye'nin iç bölgelerinde terör örgütü liderlerine yönelik operasyonlar düzenleyerek, örgütünün pek çok yöneticisini etkisiz hale getirdi.

Ayrıca bölgede oldukça etkili bir istihbarat ağı oluşturan MİT, terör örgütlerini kullanarak bölgeyi jeopolitik olarak kendi politikaları doğrultusunda yeniden şekillendirmek isteyen devletlerin teröristlere lojistik destek sağlamasını engellemek için başarılı operasyonlar yürütüyor.

MİT, bölgesel çalışmalarının yanı sıra, ülke içindeki ve dışındaki milli güvenliğe yönelik tehditleri zamanında tespit etme konusunda da başarılı olmuş ve Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda birçok önemli projeye imza atmıştır.

Günümüzde bazı uluslararası kriz durumlarında MİT'ten yardım istendiği ve MİT'in birçok krizin çözümünde önemli rol oynadığı biliniyor. Bu başarılar MİT'i uluslararası istihbarat alanında önemli bir konuma taşımıştır.

The Importance of the National Intelligence Organization (MİT) in the Fight against Terrorism and International Crises!

The National Intelligence Organization (MİT), which has restructured and gained operational capabilities in recent years, has neutralized many leaders of the organization by organizing operations against the leaders of the terrorist organization in the inner regions of Northern Iraq and Syria.

In addition, MİT, which has created a very effective intelligence network in the region, carries out successful operations to prevent states that want to reshape the region geopolitically in line with their own policies by using terrorist organizations, from providing logistical support to terrorists.

In addition to its regional work, MİT has also been successful in detecting threats to national security inside and outside the country in a timely manner and has undertaken many important projects in line with Turkey's interests.

It is known that today, in some international crisis situations, help is requested from MIT and that MIT plays an important role in solving many crises. These successes have elevated MİT to an important position in the international intelligence arena.

21. Yüzyılda Ortadoğu'nun Sınırlarını Yeniden Çizmek İstiyorlar!

Birinci Dünya Savaşı'nın galip güçleri, Ortadoğu'daki günümüz devletlerinin sınırlarını, kendi stratejik çıkarları doğrultusunda çizmişlerdi. 1923-24 yıllarında çizilen bu haritanın, iki binli yıllarda yeniden çizilmesi için başta ABD olmak üzere emperyalist devletlerin, çok aktif faaliyetler yürüttüğü görülmektedir.

ABD’nin Irak’ı işgal etmesiyle başlayan Ortadoğu’daki kaos süreci, halen devam ediyor ve günümüzde Irak, her ne kadar bölünmemiş bir devlet olarak görünse de, böyle olmadığını herkes bilmektedir.

PKK terör örgütünü kullanarak, Türkiye'yi bölme girişimlerinde bulunan emperyalist güçler, bunun mümkün olmayacağını görünce, Suriye'de çıkan iç savaşla birlikte Türkiye ve bölge ile ilgili yeni bir planı hayata geçirdiler.

Bu plana göre:

  • Suriye ve Kuzey Irak'ta, Türkiye sınırlarına yakın bölgelerde, Kürt Devleti adı altında bir terör devleti veya özerk bölge oluşturulacak.
  • Buradan Türkiye'yi ve diğer bölge ülkelerini yıpratmak için terör saldırıları düzenlenecek.
  • Bölgedeki petrol kuyularının devamlı kendi kontrollerinde kalması için, bu coğrafyada sürekli kaos ortamı oluşturulacak.

Türkiye'nin son yıllarda terör örgütleriyle mücadele yöntemini değiştirmesi, emperyalist devletlerin planlarını çıkmaza soktu.